30 Aralık 2011 Cuma

Bornova Bornova


Bornova Bornova (2009) , Made in Europa(2007) filminin de yönetmeni olan İnan Temelkuran'ın ikinci filmi.Başrollerinde Öner Erkan , Kadir Çermik ve Damla Sönmez'in oynadığı film , sebebini Kenan Evren'in '' "Yarının teminatı olan evlatlarımızın Atatürk ilkeleri yerine yabancı ideolojilere yetişerek sonunda birer anarşist olmasını önleyecek tedbirler alınacaktır" sözünde arayacağımız , sonucunu ise Demet Akalın'ın "Saygıyla, korku eşdeğer yürüyor. Ben boşanalım dediğimde kocam bana iki tokat atsaydı, ben dururdum" sözünde göreceğimiz yozlaşmışlığın filmi olarak karşımıza çıkıyor. Müziğin neredeyse kullanılmadığı ,bol diyaloglara dayalı filmde ülkenin her yerinde görebileceğimiz çok atan çok satan , asan kesen bakkal köşesi 'abi'lerinin ve onların mahvettiği , boğazına kadar pisliğe batmış gençlerin , 'ne olacak bu gençliğin hali' dedirten yaşamları , gerçekçi ve samimi bir pencereden izleyiciye sunuluyor.Karakterlerin hayatın birebir içinden seçildiği Altın Portakal En iyi film ödüllü Bornova Bornova ; izlenip üzerine düşünülmesi gereken filmlerden biri..



I am worried about my grade ;)


çok eğlenceli ;)

28 Aralık 2011 Çarşamba

Shine


''Because there is light at the end of the tunnel'

Shine(1996) , acımasız bir babanın dahi bir piyanist olan oğlu David Helfgott'un trajik hayatını anlatan etkileyici bir film.Oscar ödüllü aktör Geoffrey Rush'ın hayat verdiği David Helfgott ,  daha küçük bir çocukken piyano çalma kabiliyeti keşfedilen ve babasının kazanma hırsıyla yetiştirdiği genç bir
piyanistken Royal College of Music'ten aldığı teklif  onu 10 parmakla çalınmasının imkansıza yakına görüldüğü ve dünya üzerinde çalabilen birkaç kişinin bulunduğu Rachmaninov'un 3.Concerto'sunu eksiksiz çalmaya kadar götürür.Fakat bu parçayı çalmanın bedelini şizofreni ile ödeyen David'in  o ana kadar başarılarla dolu hayatı bir anda trajediye döner ama David yaşama sevinci ve olağanüstü yeteneğiyle hayata tutunur.



Her sene en az bir defa Türkiye'ye gelen David Helfgott ölmeden önce dinlenilmesi gerekendir.Shine(1996) ise bu hikayeyi Geoffrey Rush'ın müthiş oyunculuğuyla izlemek isteyenler için müthiş bir film olarak karşımıza çıkmaktadır.



"her kim ki babasina karsi cikar, o insan kahramandir."

27 Aralık 2011 Salı

Doğal İktisat-İktisat neden neredeyse her şeyi açıklar

''İktisat öğrenmek yeni bir dil öğrenmeye benzer.Yavaş  yavaş ilerlemek ve her fikri çeşitli bağlamlarda değerlendirmek önem taşır''

Robert H. Frank'ın iktisadı sayılara grafiklere boğmadan , hayatın içine entegre edilmiş haliyle sade bir dille anlattığı ''Doğal İktisat-İktisat neden neredeyse her şeyi açıklar''  , iktisadı teoriden çok pratikte görmek isteyenler ve   iktisadın aslında ne olduğunu merak edenler için bir solukta okunabilecek eğlenceli bir kitap.
11 bölümden oluşan kitabın her bir bölümünde yazara çoğu iktisat öğrencisi tarafından yöneltilen ilginç soruların cevapları yer alıyor.Örnek verecek olursak :

  • Kahverengi kabuklu yumurtalar neden beyaz olanlardan daha pahalıdır?
  • Kamikaze pilotları neden kask takıyorlardı?
  • Büyük şehirlerde taksiler sarı renkli iken , neden küçük yerlerde taksilerin renkleri farklıdır?
  • Neden süt dikdörtgen kutularda satılırken meşrubatlar yuvarlak şişelerde satılır?
  • Neden pek çok barda su parayla satılırken fıstık bedavadır?

gibi birçok ilginç soru bir o kadar ilginç ve tamamiyle iktisadi temele dayanancevaplar kitabın içerisinde bulunmakta.

Her gün karşılaştığımız muammaların arkasındaki sırları keşfetmek ve en garip bilmeceleri çözmek için zihin açıcı ve çok eğlenceli bir kitap ''Doğal İktisat-İktisat neden neredeyse her şeyi açıklar''

20 Aralık 2011 Salı

Güneşin Oğlu



"28 temmuz'u 29 temmuz'a bağlayan gece, bu filmle ilgili en ufak birşey bilmiyordum. 29 temmuz gecesi bir fikir düştü aklıma, yazmaya başladım. 6 ağustos'ta ise senaryo bitmişti. 10 günde oyuncu seçimini yaptım. 5 eylül'de çekime başladık, bir gün mola verdik ve 15 eylül'de de çekimler bitti." 


Onur Ünlü'nün hakkında bu sözleri sarf ettiği absürd ötesi eğlenceli film.Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesinde de gördüğümüz artık Onur Ünlü klasiği haline gelen garip ama toplumun gerçeğini anlatan olaylar bu filmde de mevcut.Filmin müzikleriyse çok güzel ve akışla uyumlu olmaları filme ayrı bi güzellik katıyor.Yüzünüzde tebessümün eksik olmayacağı , komik repliklere sahip kaliteli bir Onur Ünlü filmi 'Güneşin Oğlu'..8/10


Filmin müzikleri:

1. çapkın kız
söz: ülkü aker
müzik: marnay - popp
düzenleme: barış çakır
söyleyen: özgü namal


2. mavra
söz-müzik: barış çakır


3. kahpe felek
söz-müzik: barış çakır


4. rüzgar hep aynı esmez
söz-müzik: barış çakır


5. kara sevda
söz-müzik: gündoğdu duran
düzenleme: eser taşkıran
söyleyen: haluk bilginer


6. need
brooklyn funk essentials
pozitif edisyon


7. sultaniyegah sirto
müzik: sadi işılay doğan
düzenleme: doruk somunkıran

                                                                ---filmden---



-aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.


iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.


                                                                 FRAGMAN           







9 Aralık 2011 Cuma

Melancholia (2011)


''a beautiful movie about the end of the world''

İyi bir görüntü kalitesine sahip sinemada izlendiğinde enfes slow-motion girişi ve sonundaki mükemmel 'Son'unun keyfine varılacak aksi halde Dvd'den izlendiğinde aynı tadı vermeyecek bir Lars von Trier filmi.Kirsten Dunst'un başrolde gerçekten iyi bir performans çıkardığı film , dünyanın sonu ekseninde aslında Justine'in içdünyasına , düşünceli haline bir yolculuk olarak karşımıza çıkıyor.
Türk televizyonlarında Kirsten Dunst'un ekranın yarısını kaplayan boops'ları malesef gösterilemeyecek olan filmi kaliteli bir sinemada izlemek ; olağanüstü efektler ve seslerle sinematografinin son noktasını bizzat görmek açısından iyi bir tercih olur diye düşünüyorum ;)

Film bitince insan kendini ahirette gibi hissediyor bi iç sıkıntısı filmden sonraki 2 saat insanın üstüne yapışıp kalıyor.kendinizi çok kaptırırsanız son sahnede kelime-i şehadet muhtemel..8/10


Bu da insanı geren Soundtrack'ı ..nefis bir görsel şölen olan filmin başından da sahnelerle..

The Artist

                                                           
                                                   Highly Recommended

17.Gezici Festivalde gösterilen ve Türkiye'de henüz vizyona girmeyen '' The Artist (2010) '' , siyah beyaz ve sessiz çekilen nefis bir film.
Başrollerinde aynı zamanda evli olan Jean Dujardin ve Berenice Bejo'nun olduğu film , 1920'lerde sessiz filmlerde oynayan  bir 'Artist'in sesli filmler çıkınca gözden düşmesini jestler mimikler ve fondaki harika müziklerle anlatıyor.100 dk boyunca sıkmadan eğlendirerek akıp giden film , Michael Hazanavicius'un başarılı yönetmenliği ve Sadri Alışık'a tıpa tıp benzeyen Jean Dujardin'in kendisine Cannes Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandıran mükemmel ötesi oyunculuğuyla çığır açan  bir film olarak karşımıza çıkıyor..9/10..İmdb: 8.4/10

Not: En iyi yardımcı oyuncu ödülünü ise Dujardin'in köpeği almalıymış kesinlikle =)


6 Aralık 2011 Salı

Geceyarısı Kovboyu (1969)



Dustin Hoffman ve Angelina Jolie'nin babası Jon Voight - amma da çekmiş babasına ama =) - başrolünde olduğu Geceyarısı Kovboyu Zeki Demirkubuz'un Kıskandığı filmlerden..Eğlenceli bir akışa sahip film Dustin Hoffman'ın büyüleyici oyunculuğuyla doruğa çıkıp müzikleriyle kendine bağlıyor.1969 yapımı Geceyarısı Kovboyu kült diyebileceğimiz filmlerden..8/10

Gelecek Uzun Sürer (2011)


Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşmeye yeni yeni başladığı şu günlerde değindiği noktalar ve belgesel-gerçekçi anlatımıyla Gelecek Uzun Sürer kanayan yaralara bir kez daha dokunuyor.

İlk filmi Sonbahar ile 33 ödül alan Özcan Alper yine bu filmde de yavaş akan sahneleri , bakışlara yüklediği anlamla ve bence en önemli özelliği yakaladığı muazzam manzaralarla hikayenin içimize işlemesini sağlıyor.Ayrıca bu filmde 90'lı yıllarda ansızın kaçırılıp yok'luğa terk edilen , bir mezarı bile olmayan insanların aileleriyle yüzleştiriyor bizleri.Filmden sonra yapılan söyleşide ; seyirciyi, bugüne kadar duyup dikkate almadığı gerçeklerle yüzleştirmek , filmin içinde 3-5 dk'de olsa o yüzleşmeyi sağlamak istedim demesi ; filmde , 15 20 yıl önce ansızın götürülen ve geriye bir kemik bile kalmayan faili meçhullerin analarının kardeşlerinin gözleri yaşlı anlattıklarının neden filmin temelini oluşturduğunu anlatıyor.

Film boyunca çalan Ermeni , Hemşin , Kürt ağıtları insanı içine alıyor adeta , düşündürüyor.
Sonbahar'a göre aşk'ın daha katı halinin , realist yanının ön plana çıktığı film , romantik Sonbahar'cılar tarafından eksik bulunsa da bana göre ; verdiği mesaj , zihinde uyandırdığı sorular ve 'uzun süren bir gelecek' vaad ettiği için gerçek bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor..8.5/10

3 Aralık 2011 Cumartesi

Rosetta (1999)

Dardenne Kardeşlerin 1999 Cannes Film Festivalinde Palme d'or ödülü kazanan filmi 'Rosetta' , sıkıcı olmanın ötesine geçemeyen bir film olarak karşımıza çıkıyor kanaatimce.Rosetta'nın acılarını hayata tutunma çabasını gereksiz uzayan sahnelerle anlatıp seyirciyi ciddi anlamda yoran Dardenne Kardeşler , bana kalırsa sınıfı geçemiyor.Palme d'or almış o ayrı tabi ;) 6/10
not: sanatsal film severim =)


not 2: Belcika'da Rosetta yasası denilen ve uzun süre issiz kalan genclere ufak caplı devlet yardımı ile ilgili bir yasa cıkmasına neden olan bir filmdir ayrıca.