18 Ağustos 2011 Perşembe

Hayvan Çiftliği



"...Aslında bu kitap bir 'peri masalı' olarak yazılmıştı... Orwell öyle diyordu eserine; büyükler için yazılmış bir masal...
Eserde, hayvanları aç bırakan, öldüresiye çalıştıran, yavrularını mezbahaya satan zalim bir çiftçiye karşı hayvanların isyanı anlatılır. Hayvanlar ateşli bir idealizm ve coşkulu sloganlarla, adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir cennet yaratmak için yola çıkarlar. Fakat macera, büyük bir hüsranla neticelenir ve Orwell, hayvanlar aleminden aktardığı bu öykü ile aslında devrimin tanıdık yüzünü; liderlerin sahiplere, rejimin diktatörlüğe dönüşümünü resmeder...
Hayvan çiftliğindeki karakterler Rus devriminden esinlenerek resmedilir; domuz Napoleon tam bir Stalin portresidir. Fakat hayvan çiftliği sıradan bir rus devrimi hicvi değildir. Orwell'in mesajı çok daha derindir...

Önsöz-Halide Edip Adıvar



George Orwell'ın Türkçeye çevrilen iki kitabından-diğeri '1984'-ilki olan 'Hayvan Çiftliği' dünya edebiyatındaki önemli yergi yapıtlarından biri olarak kabul edilir.Fabl türünde bi eser olan Hayvan Çiftliği bir bakıma '1984' romanına hazırlık olarak nitelendirilebilir.Şöyle ki , Hayvan Çiftliği'nde tek hakim olan domuzların türlü kurnazlıklarla hayvanlara hatırladıklarının yanlış olduğunu inandırması '1984'te insanların istenilen düşünceye kayıtsız şartsız itaat etmesini sağlayan ''çift düşün(double think)''ü akıllara getirir.

Kitabın alegorik bir yanının olduğu da su götürmeyen bir gerçektir.
Animalism : Komunizm                                   
Major: Marx
Snowball: Lenin
Napoleon: Stalin
7 Maddelik bildiri : Komünist Manifesto 
..gibi eşleştirmeler alt alta toplandığında kitaptaki her karakter  bizlere Rus toplumunu  büyük bir ustalıkla resmeder.Savaş bile alegoriden nasibini almıştır; mesela 'Ağıl Savaşı' kızıllar ile beyazlar arasındaki Rus iç savaşı iken 'Yel Değirmeni Savaşı' İkinci Dünya Savaşıdır.


Bu romanda 1984'te 'Goldstein' olarak gördüğümüz halkı korkutan,üzerine nefret seansları yapılan,halka öcü gibi gösterilen ve tüm olayların arkasında aranan hayali düşman, 'Snowball' olarak karşımıza çıkar.Napoleon zor kullanarak Snowball'ı çiftlikten kovduktan sonra çiftliğin gittikçe kötüleşen durumunu hep Snowball'ın çiftlik üzerine oynadığı oyunlara bağlayarak halkı kandırır.


''Demokrasi iki kurt ile bir kuzunun öğle yemeğini oylamasıdır.Özgürlük ise silahlanan kuzunun oylama sonucunu tartışmaya açmasıdır'' der Benjamin Franklin.Romanda hayvanlar çiftliği ele geçirdikten sonra 7 maddelik bir bildiri asarlar.Bildirinin bir maddesi aynen şöyledir: 'Bütün hayvanlar eşittir'.Günler geçer domuzlar kendilerinin daha akıllı olduğunu ve çiftliği daha iyi idare edeceklerini diğer hayvanlara inandırırlar ve yönetimi iyiden iyiye ele geçirirler.Kendi isteklerini bir ferman gibi ortaya koyan domuzlar 7 maddelik bildiriyi tek'e indirir ve aynen şöyle yazarlar: ''bütün hayvanlar eşittir ama domuzlar daha eşittir''.İşte bu açıdan bakıldığında bu roman -ya da masal- nasıl adlandırılırsa demokrasiye-üstünlerin hukukuna , müsavattan bazılarının daha eşit olduğu düzene - giden o acımasız yolu apaçık gözler önüne serer.Kurtlar domuzlardır bu hikayede,koyunlarsa diğer hayvanlar..

Romanda hayvanların bunca kötü duruma açlığa,sıkıntıya rağmen neden tekrar isyan edip 'özgürlük'e dönmek istemiyorlar sorusu akla geldiğinde buna verilecek cevabı Orwell kendisi veriyor :



''Hayatları müşkül,ümitlerinin hepsi tahakkuk etmemiş olabilirdi;fakat onlar başka hayvanlar gibi değildiler.Eğer aç kalıyorlarsa,zalim insanları doyurmak için aç kalmıyorlar,eğer çok çalışıyorlarsa hiç olmazsa kendileri için çalışıyorlardı.Aralarında hiç bir mahluk iki ayak üstü yürümüyor,aralarında hiç bir mahluk diğer bir mahluka efendi demiyordu.Bütün hayvanlar müsaviydi.'' yani özgür olmak için devrim yapan hayvanlar güç bela kazandıkları özgürlükten taviz vermeyi kabullenip , 'daha az özgür ama yine de özgür' düşüncesiyle demokrasiye katlanıyorlar diyebiliriz.


Sonuç olarak şu satırlarla çözümlemenin son noktasını koyabiliriz:

'power corrupts
absolute power corrupts absolutely'






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder